klassenstufe

listen to the pronunciation of klassenstufe
English - Turkish

Definition of klassenstufe in English Turkish dictionary

year
sene

Babası geçen sene ölmüş. - His father died last year.

Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi? - Was Ms. Kato your teacher last year?

year
{i} yıl

Geçen yıl Londra'ya gittik. - We went to London last year.

İki yılda ilk kez bir film izledim. - I saw a movie for the first time in two years.

year
{i} yaş

Sam Tom'dan iki yaş küçük. - Sam is two years younger than Tom.

Babam yakında kırk yaşında olacak. - My father will soon be forty years old.

year
her zaman

Japonya bu yıl her zamankinden daha çok araba üretti. - Japan has produced more cars than ever this year.

Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider. - My five year old daughter always goes to kindergarten happy and full of energy.

year
daima

Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra. - The Russians copy the French ways, but always fifty years later.

year
bir gezegenin güneş etrafinda döndüğü müddet
year
ihtiyarlık
year
zaman

On yıl uzun bir zamandır. - Ten years is a long time.

Yılın bu zamanında bir sürü karımız var. - We have a lot of snow at this time of the year.

year
year after year her sene
year
year in year out seneden seneye daima
year
(Askeri) yıl Z

İlk birkaç yıl zordu. - The first few years were difficult.

Gelecek yıl zor olacak. - Next year will be tough.

year
year by year seneden seneye
year
a year and a daybir sene bir gün
German - English
form (old use)
grade (school year group)
year