klassenstufe

listen to the pronunciation of klassenstufe
English - Turkish

Definition of klassenstufe in English Turkish dictionary

year
sene

Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi? - Was Ms. Kato your teacher last year?

Babası geçen sene ölmüş. - His father died last year.

year
{i} yıl

Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor. - Visitors to that town increase in number year by year.

Yıllar önce orada bir kale vardı. - There was a castle here many years ago.

year
{i} yaş

Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı. - When Justin Bieber started his music career, he was fourteen years old.

Benim babam sadece on beş yaşında. - My father is only fifteen years old.

year
her zaman

Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider. - My five year old daughter always goes to kindergarten happy and full of energy.

Böyle bir mikrodalga fırınla, her zaman Yılbaşı gecesidir! - With a microwave oven like this, it's always New Year's Eve!

year
daima

Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra. - The Russians copy the French ways, but always fifty years later.

year
bir gezegenin güneş etrafinda döndüğü müddet
year
ihtiyarlık
year
zaman

Geçen yıl yaklaşık bu zaman çok fazla kar vardı. - We had a lot of snow about this time last year.

İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir. - If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.

year
year after year her sene
year
year in year out seneden seneye daima
year
(Askeri) yıl Z

Boston geçen yıl ziyaret ettiğim şehirlerden sadece biri. - Boston is just one of the cities I visited last year.

Gelecek yıl zor olacak. - Next year will be tough.

year
year by year seneden seneye
year
a year and a daybir sene bir gün
German - English
form (old use)
grade (school year group)
year