Kedi yavrusu içeri girmek istedi.
- The kitten wanted in.
Kedi yavrusuna Tama adını verdim.
- I named the kitten Tama.
Yavru kedi ağaçtan inemedi.
- The kitten couldn't get down from the tree.
Sen yokken yavru kedinle ilgileneceğim.
- I'll take care of your kitten while you're away.
Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir.
- Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.
Onun mutfağı emek tasarrufu yapan cihazlarla donatıldı.
- Her kitchen is equipped with labor-saving devices.
Günü internette fingirdek kız videoları izlemekle geçiriyor.
- He spends the day watching kitten videos on the Internet.
That kitten is so cute.
- That kitten is so adorable.
That kitten is so adorable.
- That kitten is so cute.
... And she's like a kitten, so she's a lot. ...