kittel

listen to the pronunciation of kittel
English - Turkish

Definition of kittel in English Turkish dictionary

gown
kadın elbisesi
gown
{i} elbise

Şapkan ve elbisen içinde seni görmeye can atıyorum. - I'm looking forward to seeing you in your cap and gown.

Yaşam, bitlerle dolu harika bir elbisedir. - Life is a magnificent gown full of lice.

gown
cüppe/rop
gown
cüppe
gown
önlük

Periler incecik önlükle dans etti. - The fairies danced in wispy gowns.

gown
uzun kadın giysisi
gown
gece giysisi
dust coat
toz pelerini
dust coat
(Tekstil) tozlu ortamda giyilecek palto
dust coat
toz tabakası
gown
{i} rop
gown
{i} sabahlık

O, saten bir sabahlık giymişti. - She was wearing a gown of satin.

gown
robdosambr
gown
{i} sabahlık (giysi)
gown
{i} üniversiteli
gown
{f} cüppe giydirmek
gown
town and gown şehir halkı ve üniversite cemiyeti
gown
biniş
gown
{i} gecelik

Gecelik ipekten yapılır. - The gown is made of silk.

English - English
See Kittle, v