kitaplaştırma

listen to the pronunciation of kitaplaştırma
Turkish - English

Definition of kitaplaştırma in Turkish English dictionary

kitap
book

This is a good book, but that one is better. - Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.

My father told me not to read a book in my bed. - Babam yatakta kitap okumamamı söyledi.

kitap
(Hukuk) paper

The paperback version is cheaper. - Karton kapaklı kitap versiyonu daha ucuz.

Books are made out of paper. - Kitaplar kağıttan yapılırlar.

kitap
work

For the time being I want to work at that bookstore. - Ben şimdilik o kitapçıda çalışmak istiyorum.

This book counts among the best of his work. - Bu kitap, onun çalışmalarının en iyileri arasında sayılır.

kitap
volume

This book comes in two volumes. - Bu kitap iki cilt halinde geliyor.

kitap
writing

She's also writing a book. - O da bir kitap yazıyor.

I'm now busy writing a book. - Şimdi bir kitap yazmakla meşgulüm.

kitap
the book

Was the book interesting? - Kitap enteresan mıydı?

I paid five dollars for the book. - Kitap için beş dolar ödedim.

kitap
biblio
kitap
book up
kitaplaştırmak
make book
kitaplaştırmak
publish into a book
kitaplaştırmak
collect into a book
Turkish - Turkish
Kitaplaştırmak işi
Kitap
mecelle
kitap
Ciltli veya ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü: "Ona son olarak rüya için kitaptaki tabiri aramanın abes olduğunu söylediğimi hatırlıyorum."- A. Ş. Hisar
kitap
Herhangi bir konuda yazılmış eser
kitap
Herhangi bir konuda yazılmış eser: "Acaba bir edebiyat kitabında hazır bir tarif bulamaz mıyız?"- F. R. Atay
kitap
Kutsal kitap
kitap
Ciltli veya ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü
kitaplaştırmak
Kitap durumuna getirmek, kitap olarak yayımlamak
kitaplaştırma
Favorites