Turkish - English
Definition of kireçlenme in Turkish English dictionary
- calcification
- calcinosis
- (Nükleer Bilimler) deposition
- furring
- arthritis
- kireçle
- {f} lime
Have you ever coated a wall with lime?
-Hiç bir duvarı kireçle kapladın mı?
- kireçlenmek
- calcify
- eklem kireçlenme
- (Tıp) arthrolith
- kireçlenmek
- to be limed; to get caked with lime
- kireçlenmek
- to calcify, to become calcareous
- kireçlenmek
- to be whitewashed
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kireçlenme in Turkish Turkish dictionary
- Organik dokuların içinde kireç birikmesi durumu
- Kireçlenmek işi
- kireçlenmek
- Bitkilerin hücre zarlarında kalsiyum karbonat ve kalsiyum oksalat gibi kalsiyum tuzları toplanmak
- kireçlenmek
- Organik dokularda, dokunun görevine engel olacak derecede birikmek
- kireçlenmek
- Kireç sürülmek
- kireçlenmek
- Kireç bulaşmak
- kireçlenmek
- Kireç dökülmek veya saçılmak
- kireçlenmek
- Organik dokularda, dokunun görevine engel olacak derecede kalsiyum tuzları birikmek
Related Terms
kireçlenme
Hyphenation
ki·reç·len·mePronunciation
Resimler
History
Favorites