Bu mağaza her türlü yabancı dil dergilerine sahiptir.
- This shop has all kinds of foreign-language magazines.
Her türlü insanla bağlantı kurar.
- He comes into contact with all kinds of people.
Gelişmeleri takip etmek için üç çeşit gazete okurum.
- I read three kind of newspapers in order to keep abreast with the times.
Bu gölde çeşitli balıklar var.
- This lake abounds in various kinds of fish.
O bugün kibarlaşıyor.
- He is being kind today.
Sen gerçekten çok kibarsın.
- You're really too kind.
O hangi cins bir köpek?
- What kind of dog is that?
Bu cins bir ağacı daha önce hiç görmedim.
- I've never seen that kind of tree before.
Ne tür müzik seversin?
- What kind of music do you like?
Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
- Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
Korkutmamak için onunla nazik şekilde konuştum.
- I spoke to him kindly so as not to frighten him.
Onun nazik olduğunu söyledin ve o öyle.
- You said she was kind and so she is.
Bana iyi bir tavsiye verecek kadar nazikti.
- She was kind enough to give me good advice.
Ben senin iyiliğin için ne kadar teşekkür etsem azdır.
- I can't thank you enough for your kindness.
Bildiğim kadarıyla kendisi yardımsever bir kız.
- As far as I know, she is a kind girl.
Tom'un yardımsever bir kalbi var.
- Tom has a kind heart.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Müşfik bir kalbi var.
- She has a kind heart.
Ann'in müşfik bir kalbi var.
- Ann has a kind heart.
Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.
- She did not forget his kindness as long as she lived.
Bir taraftan o herkese naziktir fakat diğer taraftan çok fazla içtenlikle davranmaz.
- On the one hand he is kind to everyone, but on the other hand he never behaves with too much familiarity.
Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım.
- I deeply appreciate your advice and kindness.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
Tom kesinlikle sözünden dönecek bir insan tipi gibi görünmüyor.
- Tom certainly doesn't seem like the kind of person that would back down.
Daha önce bu tip bir şey gördüm.
- I've seen this kind of thing before.
Bana yardım etmen incelikti.
- It was kind of you to help me.
Beni akşam yemeğine davet etmeniz büyük incelik.
- It is very kind of you to invite me to dinner.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Atlet her türlü sporda yükseldi.
- The athlete excelled in all kinds of sports.
Her türlü zamanımız var.
- We have all kinds of time.
Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
- I'm sorry, I'll pay you back in kind.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Bu tür şey olduğunda, Tom bundan hoşlanmıyor.
- Tom doesn't like it when this kind of stuff happens.
Tom Mary'ye ne tür filmlerden hoşlandığını sordu.
- Tom asked Mary what kind of movies she liked.
After shooting Joan to death, he'd gone home and killed himself, leaving behind a wife and young daughter. And a written confession that sounded all kinds of crazy.
He irons his clothes how?! That's crazy! Well, I guess it takes all kinds.
I got my traps out of the canoe and made me a nice camp in the thick woods. I made a kind of a tent out of my blankets to put my things under so the rain couldn't get at them.
why haue ye slayne my houndes said syr gauayne, for they dyd but their kynde .
This is a strange kind of tobacco.
The years have been kind to Richard Gere, he ages well.
... banning production of the kinds of material, fissile material that is necessary to build ...
... less likely to engage in these kinds of violent acts. We're not going to eliminate everybody ...