Ben senin nezaketini asla unutmayacağım.
- I will never forget your kindness.
Ben nezaketin için sana çok minnettarım.
- I am much obliged to you for your kindness.
İyilik bu gezegene barış getirmenin tek yoludur.
- Kindness is the only way to bring peace to this planet.
Onlar komşularına hep iyilikte bulunurlar.
- They always extend kindness to their neighbors.
Bu gölde çeşitli balıklar var.
- This lake abounds in various kinds of fish.
Ne çeşit kadın olduğumu düşünüyorsun?
- What kind of woman do you think I am?
O bugün kibarlaşıyor.
- He is being kind today.
O, hiçbir şekilde kibar değil.
- He is by no means kind.
O hangi cins bir köpek?
- What kind of dog is that?
Bu ne cins bir köpek?
- What kind of dog is this?
Sporun her türünü sever.
- He likes all kinds of sports.
Kaplan çok vahşi bir hayvan türüdür.
- A tiger is a very ferocious kind of animal.
Yaşlı adam çok nazik.
- The old man is very kind.
O, onu mağazaya götürecek kadar nazikti.
- He was kind enough to take him to the shop.
Bana iyi bir tavsiye verecek kadar nazikti.
- She was kind enough to give me good advice.
Ben senin iyiliğin için ne kadar teşekkür etsem azdır.
- I can't thank you enough for your kindness.
Tom'un yardımsever bir kalbi var.
- Tom has a kind heart.
Bildiğim kadarıyla kendisi yardımsever bir kız.
- As far as I know, she is a kind girl.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Müşfik bir kalbi var.
- She has a kind heart.
Ann'in müşfik bir kalbi var.
- Ann has a kind heart.
Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.
- She did not forget his kindness as long as she lived.
Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım.
- I deeply appreciate your advice and kindness.
Bir taraftan o herkese naziktir fakat diğer taraftan çok fazla içtenlikle davranmaz.
- On the one hand he is kind to everyone, but on the other hand he never behaves with too much familiarity.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
Tam olmanı hayal ettiğim insan tipisin.
- You're just the kind of person I imagined you'd be.
Tom kesinlikle sözünden dönecek bir insan tipi gibi görünmüyor.
- Tom certainly doesn't seem like the kind of person that would back down.
Bizi davet etmeniz büyük incelikti.
- It was kind of you to invite us.
Bana yerinizi vermeniz büyük incelik.
- It is very kind of you to give me your seat.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
- I'm sorry, I'll pay you back in kind.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Bu tür şey olduğunda, Tom bundan hoşlanmıyor.
- Tom doesn't like it when this kind of stuff happens.
Tom'un bestelediği müzik türünden hoşlanıyorum.
- I like the kind of music Tom composes.
I got my traps out of the canoe and made me a nice camp in the thick woods. I made a kind of a tent out of my blankets to put my things under so the rain couldn't get at them.
why haue ye slayne my houndes said syr gauayne, for they dyd but their kynde .
This is a strange kind of tobacco.
The years have been kind to Richard Gere, he ages well.
... in human nature believing the kindness of it and ...