Anaokulu çocukları parkta el ele yürüyordu.
- The kindergarten children were walking hand in hand in the park.
O, anaokulundayken, bütün erkek çocukları ona prenses derdi.
- When she was in kindergarten, all the boys used to call her princess.
Bu gölde çeşitli balıklar var.
- This lake abounds in various kinds of fish.
Ne çeşit kadın olduğumu düşünüyorsun?
- What kind of woman do you think I am?
Sen gerçekten çok kibarsın.
- You're really too kind.
O bugün kibarlaşıyor.
- He is being kind today.
Bu cins bir ağacı daha önce hiç görmedim.
- I've never seen that kind of tree before.
O hangi cins bir köpek?
- What kind of dog is that?
Kaplan çok vahşi bir hayvan türüdür.
- A tiger is a very ferocious kind of animal.
Ne tür müzik seversin?
- What kind of music do you like?
Korkutmamak için onunla nazik şekilde konuştum.
- I spoke to him kindly so as not to frighten him.
Yaşlı adam çok nazik.
- The old man is very kind.
Ben senin iyiliğin için ne kadar teşekkür etsem azdır.
- I can't thank you enough for your kindness.
İyiliğini yaşadığım sürece unutmayacağım.
- I'll never forget your kindness as long as I live.
Bildiğim kadarıyla kendisi yardımsever bir kız.
- As far as I know, she is a kind girl.
Tom'un yardımsever bir kalbi var.
- Tom has a kind heart.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Ann'in müşfik bir kalbi var.
- Ann has a kind heart.
Müşfik bir kalbi var.
- She has a kind heart.
Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.
- She did not forget his kindness as long as she lived.
Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım.
- I deeply appreciate your advice and kindness.
Bir taraftan o herkese naziktir fakat diğer taraftan çok fazla içtenlikle davranmaz.
- On the one hand he is kind to everyone, but on the other hand he never behaves with too much familiarity.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
Tam olmanı hayal ettiğim insan tipisin.
- You're just the kind of person I imagined you'd be.
Daha önce bu tip bir şey gördüm.
- I've seen this kind of thing before.
Beni akşam yemeğine davet etmeniz büyük incelik.
- It is very kind of you to invite me to dinner.
Bana yardım etmen incelikti.
- It was kind of you to help me.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
- I'm sorry, I'll pay you back in kind.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Tom Mary'ye ne tür filmlerden hoşlandığını sordu.
- Tom asked Mary what kind of movies she liked.
Tom Mary'ye ne tür müzikten hoşlandığını sordu.
- Tom asked Mary what kind of music she liked.
I got my traps out of the canoe and made me a nice camp in the thick woods. I made a kind of a tent out of my blankets to put my things under so the rain couldn't get at them.
why haue ye slayne my houndes said syr gauayne, for they dyd but their kynde .
This is a strange kind of tobacco.
The years have been kind to Richard Gere, he ages well.