kind, caring, and generous   mean

listen to the pronunciation of kind, caring, and generous   mean
English - Turkish

Definition of kind, caring, and generous   mean in English Turkish dictionary

giving
bağış

Bu yıl birbirimize Noel armağanları vermek yerine hediyeler için harcayacağımız miktarı hayır kurumuna bağışladık. - Instead of giving each other Christmas presents this year, we donated the amount we would have spent on presents to a charity.

Eski kitaplarımı bağışlıyorum. - I'm giving my old books away.

giving
{f} ver

Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü sadece öpücüğe hakettiği ilgiyi vermiyordur. - Any man who can drive safely while kissing a pretty lady is simply not giving the kiss the attention it deserves.

Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır. - Television is a very important medium for giving information.

giving
{i} verme

Tom'un Mary'ye para vermeye hiç niyeti yoktu. - Tom had no intention of giving Mary any money.

Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır. - Television is a very important medium for giving information.

giving
ver(mek)
giving
{i} bağışlama
giving
vererek

Sally, piyano dersleri vererek geçimini sağlıyor. - Sally earns her living by giving piano lessons.

Bir ünlü taktisyen, Christopher Columbus bir zamanlar onların tüm sebze ve meyvelerini çalarak, böylece onlara iskorbüt vererek tüm korsan filosunu yok etti, - A renowned tactician, Christopher Columbus once downed an entire pirate fleet by stealing all of their fruits and vegetables, thus giving them scurvy.

giving
(isim) bağışlama
English - English
giving
kind, caring, and generous   mean
Favorites