She doesn't know who built those houses.
- O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
Let's draw lots to decide who goes first.
- Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim.
With whom were you speaking?
- Kiminle konuşuyordun?
It rests with you to decide whom to choose for the job.
- İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.
I sometimes wonder who's really in charge here.
- Bazen burada gerçekten kimin sorumlu olduğunu merak ediyorum.
Tom didn't care who helped him, as long as somebody did.
- Biri yaptığı sürece ona kimin yardım ettiği Tom'un umurunda değildi.
Sami was certain he knew who was responsible for Layla's death.
- Sami, Leyla'nın ölümü için kimin sorumlu olduğunu bildiğinden emindi.
It's still not certain who's going to win this match.
- Bu maçı kimin kazanacağı hala belli değil.