Geçen araba bana çamurlu su sıçrattı.
- The passing car splashed muddy water on me.
Daha önce, kaldırımda yürürken bir araba sürdü ve üzerime su sıçradı. Şuna bak! Eteğim ve ayakkabılarımın hepsi çamurlu.
- Earlier, as I was walking down the sidewalk, a car drove by and splashed water on me. Look at this! My skirt and shoes are all muddy.
Tom onun yüzüne su sıçrattı.
- Tom splashed water on his face.
Çocuklar su kaydırağına geldiklerinde su sıçratmayı seviyorlar.
- Children enjoying making a splash in water as they come off a waterslide.