Turkish - English
Definition of kil in Turkish English dictionary
- clay
Tom worked the clay into a vase.
-Tom kilden bir vazo çalışması yaptı.
He made a little statue out of soft clay.
-O yumuşak kilden ufak bir heykel yaptı.
- clay, argillaceous earth
- clay, argil
- fuller's earth
- argil
- earthen
- (Tıp) chyle
- loam
- figuline
- kil üçgen
- (Kuran) Clay triangle
- kil tablet
- (Tarih) Clay tablet
- kil taşı
- (Jeoloji) Schist
- kil baraj
- clay dam
- kil betonu
- clay concrete
- kil damarı
- clay seam
- kil dolgu
- clay embankment
- kil enjeksiyonu
- clay grouting
- kil fraksiyonu
- clay fraction
- kil gibi
- argillaceous
- kil harcı
- clay mortar
- kil imla
- clay embankment
- kil katmanı
- clay layer, clay stratum
- kil minerali
- clay mineral
- kil muhtevası
- clay content
- kil ocağı
- clay pit
- kil tabakası
- clay layer, clay stratum
- kil çamuru
- clay mud
- kil çekirdek
- clay core
- beyaz kil
- white clay
- kumlu kil
- (Jeoloji,Teknik) sandy clay
- aktif kil
- (Jeoloji) active clay
- artan kil
- residual clay
- ağır kil
- heavy clay
- benekli kil
- mottled clay
- deri eşyayı beyazlatmaya yarayan kil
- pipeclay
- doygun kil
- saturated clay
- doygun kil numunesi
- saturated clay sample
- gerilme altındaki kil
- stressed clay
- hafif kil
- light clay
- ince kil
- pipeclay
- konsolide olmuş kil
- consolidated clay
- kırmızı kil
- red clay
- kırmızı kil
- red clay, laterite
- kırmızı kil
- laterite
- mumlu kil
- plasticine
- plastik kil
- plastic clay
- plastik kil
- medium clay
- tabii kil
- natural clay
- tabii kil
- undisturbed clay
- tabii kil
- intact clay
- temizleyici kil
- (Otomotiv) fuller’s earth
- tortul kil
- sedimentary clay
- tortul kil zemin
- residual clay soil
- uzun kil pipo
- churchwarden pipe
- yağlı kil
- unctuous clay
- çakıllı kil
- gravel clay
Related Terms
English - English
Definition of kil in English English dictionary
- In its early days the Celtic Church spread by the setting up of a ceall, a cell (in its dative form 'cill,' pronounced 'kil') This prefix kil appears in many place names throughout Scotland It appears mostly as a prefix together with the name of a saint, e g Kilmun, the cell of St Mun; Kilbride, the cell of St Bridget The meaning of kil came to be extended to include a church and a burial ground However, the Gaelic word for a wood is coille, often corrupted to 'kil' and 'killie' e g Killiecrankie
- o - A prefix meaning 1000
- o A prefix meaning 1000
- any member of the Kilrathi race
Turkish - Turkish
Definition of kil in Turkish Turkish dictionary
- çamaşır yıkanırken, çamaşırın yumuşak olması için kaynatılan çamaşırın içine atılan gri toprak
- Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen yumuşak ve yağlı toprak
- Yumuşak ve yağlı bir toprak türü
- KÎL
- (Osmanlı Dönemi) Söz, kelâm, denilen
- kil taşı
- İnce taneli kılın zamanla kat kat yığılması sonucu meydana gelen taş. Şist
- KÎL U KAL
- (Osmanlı Dönemi) Dedikodu
- KAL U KÎL
- (Osmanlı Dönemi) Dedi denildi şeklindeki nakiller
- TA'KİL
- (Osmanlı Dönemi) Devenin ayağına ip takıp bağlamak
- TE'KİL
- (Osmanlı Dönemi) Yedirme veya yedirilme
- arı kil
- Porselen yapmakta kullanılan bir çeşit ak ve gevrek kil, kaolin