He's rude, arrogant and ignorant.
- O kaba, kibirli ve cahil.
That girl is arrogant because of her beauty.
- Kız güzelliği nedeniyle kibirli.
Don't be so haughty in your speaking.
- Konuşmanda çok kibirli olma.
Do people ever accuse you of being conceited?
- İnsanlar seni hiç kibirli olmakla suçluyorlar mı?
Tom is really conceited, isn't he?
- Tom gerçekten kibirli, değil mi?
Dan isn't an arrogant and disdainful guy.
- Dan küstah ve kibirli bir adam değil.
I think Tom is stuck-up.
- Tom'un kibirli olduğunu düşünüyorum.
Don't you know that you're being dismissive?
- Kibirli olduğunuzu bilmiyor musunuz?
Do people ever accuse you of being conceited?
- İnsanlar seni hiç kibirli olmakla suçluyorlar mı?
Tom is really conceited, isn't he?
- Tom gerçekten kibirli, değil mi?
Everybody I know thinks Tom is stuck up.
- Tanıdığım herkes Tom'un kibirli olduğunu düşünüyor.
Love is patient, love is kind. It does not envy, it does not boast, it is not proud.
- Aşk sabırlıdır, aşk şefkatlidir. Kıskanmaz, övünmez, kibirli değildir.
I don't like him because he is too proud.
- Ondan hoşlanmadım çünkü çok kibirli.
Tom was feeling pretty cocky.
- Tom kendini oldukça kibirli hissediyordu.
Do you think Tom is vain?
- Sence Tom kibirli mi?