He is by no means kind.
- O, hiçbir şekilde kibar değil.
You're really too kind.
- Sen gerçekten çok kibarsın.
Be courteous and respectful.
- Kibar ve saygılı olun.
You should try to be more polite.
- Daha kibar olmayı denemelisin.
You must be polite to your elders.
- Yaşlılarınıza karşı kibar olmalısınız.
Sir Harold is a fine English gentleman.
- Sir Harold kibar bir İngiliz beyefendisi.
Tom is a very gentle person.
- Tom çok kibar bir insandır.
The Browns are an elegant and happy family.
- Brownlar kibar ve mutlu bir ailedir.
He met a nice young man.
- O, kibar genç bir adamla tanıştı.
Our Japanese teacher is very nice to us.
- Japonca öğretmenimiz bize karşı çok kibar.
I will write him a civil answer.
- Ona kibar bir cevap yazacağım.
Tom is one of the most decent men I know.
- Tom tanıdığım en kibar erkeklerden biri.
He is a very gallant gentleman.
- O çok kibar bir beyefendidir.