ki ona

listen to the pronunciation of ki ona
Turkish - English
which
who
that

He ran so fast that we couldn't catch up with him. - O kadar hızlı koştu ki ona yetişemedik.

Tom was walking so fast that we couldn't catch up with him. - Tom o kadar hızlı yürüyüyordu ki ona yetişemedik.

ki o
who
ki o
that

I regret to say that he is ill in bed. - Ne yazık ki o yatakta hastaydı.

That was so good a book that I read it three times. - O kadar iyi bir kitap ki onu üç kez okudum.

ki o
which

She sang a song, the title of which I did not know. - O bir şarkı söyledi, ki onun adını bilmiyordum.

Pride tends to develop into hubris, which is close kin to madness. - Gurur, kibre dönme eğilimindedir; ki o da deliliğin yakın akrabasıdır.

ki ona
Favorites