ki o

listen to the pronunciation of ki o
Turkish - English
who
that

My father is so old that he can't work. - Babam o kadar yaşlıdır ki o çalışamaz.

My brother was so absorbed in reading that he did not notice me when I entered the room. - Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni farketmedi.

which

She sang a song, the title of which I did not know. - O bir şarkı söyledi, ki onun adını bilmiyordum.

Pride tends to develop into hubris, which is close kin to madness. - Gurur, kibre dönme eğilimindedir; ki o da deliliğin yakın akrabasıdır.