Even people who don't believe in the Catholic church venerate the Pope as a symbolic leader.
- Katolik kilisesine inanmayan insanlar bile Papa'ya sembolik bir lider olarak saygı duyuyorlar.
I go to church every Sunday.
- Her pazar kiliseye giderim.
They are the boys of the parish.
- Onlar kilisenin çocukları.
I loved your pics from the church!
- Ben kilise ile ilgili fotoğraflarınızı sevdim.
Tom sang in the church choir.
- Tom kilise korosunda şarkı söyledi.
I sang in the church choir for three years.
- Üç yıl kilise korosunda şarkı söyledim.
The faster the mouse, the bigger the churchyard.
- Fare ne kadar hızlı olursa, kilise mezarlığı o kadar büyük olur.
We can hear the church bell every morning.
- Kilise çanını her sabah duyabiliriz.
The church bell used to ring at three.
- Kilise çanı saat üçte çalardı.
I don't feel well in churches.
- Kiliselerde kendimi iyi hissetmiyorum.
Churches were erected all over the island.
- Kiliseler tüm ada üzerine inşa edilmiştir.