Neredeyse kahvemi klavyeye döküyordum.
- I nearly spilled my coffee on the keyboard.
Benim ekranda yazdığım kelimeleri görebilirsin, ama benim klavye üzerine döktüğüm gözyaşlarını göremezsin.
- You see the words that I typed on the screen, but you don't see the tears that I shed over the keyboard.
Bu klavyenin birkaç tuşu eksik.
- This keyboard is missing several keys.
Senin tuş takımının yer değiştirmesi gerekir.
- Your keyboard needs replacing.
Keyboarding is the part of this job I hate the most.