Tom got eight hours of uninterrupted sleep.
- Tom kesintisiz sekiz saat uyudu.
All Tom wanted was eight hours of uninterrupted sleep.
- Tom'un bütün istediği sekiz saatlik kesintisiz uykuydu.
Nonstop flights are almost always more expensive.
- Kesintisiz uçuşlar neredeyse her zaman daha pahalıdır.
It has been raining nonstop for three days.
- Üç gündür kesintisiz yağmur yağıyor.
We couldn't allow any interruptions.
- Biz herhangi bir kesintiye izin veremedik.
He doesn't allow interruptions.
- O, kesintilere izin vermez.
The power cuts damaged the computer.
- Elektrik kesintileri bilgisayara zarar verdi.
The banker's pay cut was temporary, not permanent.
- Bankerin maaş kesintisi geçiciydi, kalıcı değil.
Many employees had to be laid off due to budget cutbacks.
- Birçok işçi bütçe kesintileri nedeniyle işten çıkarılmak zorundaydı.
Her job was eliminated due to budget cutbacks.
- Onun işi bütçe kesintileri yüzünden tasfiye edildi.