Turkish - English
Definition of kesik in Turkish English dictionary
- cut
If a cut is bleeding, put pressure on it.
-Bir kesik kanıyorsa, üzerine baskı uygula.
Tom has a nasty cut on his cheek.
-Tom'un yanağında kötü bir kesik var.
- incision
- broke
- (Otomotiv) cutout
- penniless
- ogle
- (Biyokimya) scission
- clipping
- cutting
- out
- disconnected
- snick
- cut (through or off)
- skim milk curds
- broken
- (newspaper, magazine) clipping
- gash
- slit
- broken off, interrupted
- interrupted
- slash
- curdled, sour
- off
The electricity is off at the moment.
-Şu an elektrikler kesik.
The power has been off since this morning.
-Bu sabahtan beri elektrik kesik.
- slang bad (situation)
- (a) cut, cut place
- cut; off, out; curdled, coagulated; interrupted; broke, penniless; cutting, clipping; cut, incision; ogle
- (Geometri) truncated
- (gas, electricity, water) that has been cut off
- kerf
- truncated
- brokenly
- pushed
- cut-outs
- abrupt
- kesik alt çizgi
- (Bilgisayar) dash underline
- kesik aralığı
- (Tekstil) vent
- kesik atmak
- (Argo) mash-eye
- kesik atmak
- ogle
- kesik atmak
- (Argo) get-the-eye
- kesik atmak
- (Argo) googly-eyes
- kesik atmak
- (Argo) pash-eye
- kesik atmak
- (Argo) sheep's-eyes
- kesik dikiş
- tack weld
- kesik elyaf
- (Tekstil) staple
- kesik kesik
- fitfully
- kesik kesik
- brokenly
- kesik kesik havlamak
- yelp
- kesik kesik çizgi
- (Matematik) dashed line
- kesik koni
- (Matematik) sectional plane
- kesik koni
- frustum
- kesik kuyruk
- bob
- kesik kuyruklu
- cocktail
- kesik olma
- discontinuity
- kesik piramit
- (Matematik) truncated pyramid
- kesik piramit
- frustum-pyramid
- kesik çalışma
- (İnşaat) jog
- kesik çatma
- (Matematik) truncated pyramid
- kesik çizgi
- (Bilgisayar) dashes
- kesik çizgi stili
- (Bilgisayar) dash style
- kesik çizgi stilleri
- (Bilgisayar) dash styles
- kesik çizgiler
- boundary lines
- kesik çizgiler
- (Bilgisayar) dashes
- kesik çizgili
- (Bilgisayar) dashed
- kesik çizgili doğru
- dotted line
- kesik atmak
- come-up-and-see-me-sometime-look
- kesik dikiş kaynak
- (İmalat) Tack weld
- kesik alınlık
- (İnşaat) broken pediment
- kesik atan kimse
- slitter
- kesik atmak
- to ogle
- kesik dalga testi
- chopped wave test
- kesik devre aşırı gerilimi
- (Elektrik, Elektronik) cutting over voltage
- kesik durgu
- (Muzik) interrupted cadence
- kesik hat
- (Askeri) interrupted line
- kesik hat
- (Askeri) pecked line
- kesik iplik
- thrown off yarn
- kesik kesik
- 1. gaspingly; in sporadic outbursts. 2. sporadic and truncated
- kesik kesik
- intermittent
- kesik kesik
- intermittently
- kesik kesik parlamak
- glisten
- kesik koni
- truncate cone
- kesik koni elek
- conical screen
- kesik kuyruk
- (at) bob
- kesik nefes
- spasmodic breathing
- kesik olarak
- disconnectedly
- kesik piramit
- truncate pyramid
- kesik sözcük short form of
- a word
- kesik süt peyniri
- (Tarım) green cheese
- kesik tempolu caz müziği
- ragtime
- kesik tempolu caz müziği
- rag
- kesik uçlu kanat
- (Havacılık) clipped wing
- kesik var
- I have a cut
- kesik ve kuvvetli
- staccato
- kesik ve tiz bir havlama
- yip
- kesik yeri dikmek
- sew something up
- kesik yol çizgisi
- (Otomotiv) broken line
- kesik çizgili dikey
- (Bilgisayar) dashed vertical
- derin kesik
- laceration
- uzun kesik
- slash
- kesik kesik
- spasmodic
- eski kulağı kesik
- slang 1. old woman-chaser. 2. one who has experienced much
- kesik kesik
- by jerks
- kesik kesik
- by snatches
- kesik kesik
- intermission
- kesik kesik
- staccato
- kesik kesik
- gusty
- kesik kesik
- in snatches
- kesik çizgi
- dashed line
- kuyruğu kesik hayvan
- bobtail
- tepesi kesik
- truncated
- ucu kesik
- truncated
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kesik in Turkish Turkish dictionary
- Parası olmayan
- Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu)
- Kesilmiş olan yer
- Kesilerek bozulmuş olan
- Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek
- Kısa. Çiğ sütten yapılan yağsız peynir, çökelek, ekşimik
- Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı, kupür: "İçinde bir gazete kesiği var."- F. R. Atay
- Kesilmiş olan: "Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük, fakat çok dinç ve güzel bir nineydi."- H. E. Adıvar
- Tarlayı sulamak için arıktaki suyun tarlaya çevrildiği yer
- Köye yakın tarla
- Köyde sığırların her gün bir aile tarafından sırayla topluca otlatılması
- Halk edebiyatımızda hece sayısı 7 ve 8 olan şiirlerin genel adı
- Kupür
- Ekşimik
- Gazete, dergi vb.den kesilmiş yazı, kupür
- Çiğ sütten yapılan yağsız peynir, çökelek, ekşimik
- Kısa
- Kesilmiş olan
- kesik hava
- Halk şiiri dışında yanık ezgili deyiş
- kesik kelime
- Bir bölümü kesilerek kullanılan söz
- kesik kerem
- Âşık Kerem'in ezgilerinde görülen yanık türkü dalı
- kesik kesik
- Ara vererek ve kısa kısa
- kesik koni
- Bir koninin tabanına paralel bir düzlemle kesilmesinden elde edilen cisim
- kesik piramit
- Bir piramit, tabanına paralel bir düzlemle kesildiğinde taban yönünde kalan cisim
- kesik prizma
- Bir prizmanın bütün yer ayrıtlarını kesen bir düzlemle elde edilen, kesiti ile tabanı arasında kalan cisim
- Kesik kesik
- ARALIKLI
Related Terms
kesik
Hyphenation
ke·sikPronunciation
Resimler
History
Favorites