keseler

listen to the pronunciation of keseler
Turkish - English
purses
plural of purse
kese
sac
kese
{i} pouch
kese
marsupium
kese
money bag
kese
small bag
kese
saccus
kese
purse
kese
(Denizbilim) caecum
kese
bursa
kese
pocket

That knife wasn't sharp and I couldn't cut the meat with it, so I resorted to using my pocket knife. - Bıçak keskin değildi ve eti onunla kesemedim, bu yüzden son çare olarak çakımı kullandım.

The knife was so dull that I couldn't cut the meat with it and I had to use my pocketknife. - Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve benim çakımı kullanmak zorunda kaldım.

kese
pocketbook
kese
bath glove
kese
bag

I think I'll brown bag it this week. - Sanırım bunu bu hafta kese kağıdına koyacağım.

kese
scrip
kese
vesicle
kese
bladder
kese
short cut
kese
sae
Turkish - Turkish

Definition of keseler in Turkish Turkish dictionary

KESE
(Osmanlı Dönemi) Kısa yol, kestirme yol
KESE
(Osmanlı Dönemi) Mc: Mali iktidar, servet. Para kesesi manasında olan kelime için Bak: Kise
kese
Cepte taşınan, içine para, tütün gibi şeyler konulan, kumaştan veya örgüden küçük torba
kese
Ormanlara büyük zarar veren bir böcek
kese
Bir kimsenin kendisine ait parası veya serveti: "Bu sadeleşme vücut ve keseye daha elverişli idi."- F. R. Atay
kese
Kısa, kestirme yol
kese
Cepte taşınan, içine para, tütün gibi şeyler konulan, kumaştan veya örgüden küçük torba: "Boynundan bir kese çıkardı, fakat içine bakmadan ani bir fikirle yüzü kızardı."- H. E. Adıvar
kese
Bir kimsenin kendisine ait parası veya serveti
kese
Banyo temizlik aracı
kese
Herhangi bir kese miktarında olan
kese
Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik
kese
Beş yüz kuruşluk para birimi
kese
Yıkanırken kir çıkartmak için ele geçirilen, vücudu ovmaya yarayan, bürümcükten, cep biçiminde bez
kese
Organizmanın bazı boşluklarına verilen ad
kese
Kısa, kestirme (yol)
kese
Bazı şeylerin üzerine geçirilen, kumaştan çanta biçiminde kap
kese
Kısa ve kestirme yol
keseler
Favorites