kereviz

listen to the pronunciation of kereviz
Turkish - English
celery

I'm peeling the celery and the potatoes. - Kerevizi ve patatesleri soyuyorum.

What? A little soup and celery is all I get? I'm not a Zen monk. I can't survive on an austerity diet like this. - Ne? Biraz çorba ve kereviz, yiyeceğim bütün şey bu mu? Ben bir Zen rahip değilim.Ben böyle bir kemer sıkma diyetiyle yaşayamam.

(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: maydanozgiller,sayvaniye) celery
(Tıp) apium nodiflorum
(Gıda) cellery
celeriac, celery root
slang dunce, blockhead
celeriac
kereviz kökü
(Gıda) celeriac
kereviz salatası
(Gıda) celery root salad
kereviz salatası
(Gıda) celery salad
kereviz tohumu
(Botanik, Bitkibilim) fructus apii
kereviz yaprağı
(Gıda) celery leaf
kereviz yaprağı
(Gıda) celery leaves
kereviz tuzu
(Gıda) celery salt
etil kereviz
(Gıda) celery stew
Turkish - Turkish
Maydanozgillerden, kökleri ve yaprakları sebze olarak kullanılan kokulu bir bitki
Maydanozgillerden, kökleri ve yaprakları sebze olarak kullanılan kokulu bir bitki (Apium graveolens)
(Osmanlı Dönemi) HIRTİT
kokarot
(Osmanlı Dönemi) KÜTAR
kereviz
Favorites