kere

listen to the pronunciation of kere
Turkish - English
time

Two times seven is fourteen. - İki kere yedi on dörttür.

He jumped up the steps three at a time. - O, bir kerede üç basamak atladı.

times

Two times two is four. - İki kere iki dört eder.

Two times seven is fourteen. - İki kere yedi on dörttür.

volta
clip
time(s)
times: İki kere iki dört eder. Two times two makes four
time: bir kere once
fold
bir kere
once

You can't be two places at once. - Bir kerede iki yerde olamazsın.

I met your father once. - Bir keresinde babanla karşılaştım.

kere dene
(Bilgisayar) times
kendisiyle iki kere çarpmak
cube
iki kere
twice

Tom shot Mary twice in the leg. - Tom, Mary'yi bacağından iki kere vurdu.

He wouldn't have thought twice. - O iki kere düşünmezdi.

bir kere
begin with
bir kere
start with
bir kere daha
one more time
bir kere daha
encore
bir kere yaz
(Bilgisayar) write once
bir kere yazılır bellek
Write Once Read Many
iki kere
(Havacılık) words twice
milyar kere
tera-
herhangi bir kere
Any time
hiçbir kere
any time
kırk bir kere maşallah!
forty-one times hullo!
milyar kere bin, 1.000.000.000.000
thousand billion times, 1,000,000,000,000
ayda iki kere olan
semimonthly
bin kere
thousand times

I've already told him this a thousand times. - Zaten ona bunu bin kere söyledim.

binlerce kere
many thousands of times
bir iki kere
once or twice
bir kere
a) once b) to start with, to begin with, in the first place
bir kere denemek
have a try
bir kere denemek
take a chance
bir kere değişti
(Bilgisayar) changed once
bir kere yazılır optik disk
(Bilgisayar,Teknik) write once optical disk
bir çok kere
umpteen times
birçok kere
time and again
hayatta bir kere
once in a lifetime
iki kere
bi
iki kere iki dört
two times two is four
iki kere iki dört eder gibi
as sure as two and two is four
kırk bir buçuk maşallah!/ bir kere maşallah!
(Konuşma Dili) May no harm befall him/her/it!
papaz bir kere pilav yer
(deyim) christmas come but once a year
sekiz kere
octuple
çok kere/kez
1. often, frequently. 2. many times
üç kere
thrice

Measure thrice, cut once. - Üç kere ölç, bir kere kes.

Measure thrice, cut once. - üç kere düşün bir kere söyle.

üç kere yapılan
trine
English - English
A reading that in the traditional Jewish mode of reading the Hebrew Bible is substituted for one actually standing in the consonantal text with the consonants of the word or phrase to be read being usually given in the margin and the vowel points if the text is vocalized being inserted in the text
Turkish - Turkish
Kez, defa
Kez, yol, defa, sefer
Kez, yol, defa, sefer: "Bir kere düştün mü, ne arayan olur, ne soran!"- B. Felek
bir kere
Aslında
bir kere
Bir kez, bir defa
yüz kere
Pek çok, tekrar tekrar, çok kez, defalarca
kere
Favorites