Ne vahşi, ne de evcil hayvanların ölümle ilgili herhangi önsezileri var gibi görünüyor.
- Neither wild nor domestic animals appear to have any premonition of death.
Benim dini gün sırasında bir füg besteledim ve bir narbülbülü evcilleştirdim.
- During my sabbatical, I composed a fugue and domesticated a robin.
Biz tüketiciler daha fazla yerli ürün tüketmeliyiz.
- We consumers must buy more domestic products.
Yabancı ürünler yerine yerli ürünler almayı için tercih ederim.
- I prefer to buy domestic rather than foreign products.
Herkesin zaman zaman ailevi sorunları olur.
- Everyone has domestic troubles from time to time.
Sami aile içi şiddet nedeniyle altı kez tutuklandı.
- Sami was arrested for domestic violence six times.
Tom aile içi istismar konusunda uzmandı.
- Tom was an expert in domestic abuse.
It shall be the duty of any owner or person in charge of any domestic animal or animals.