Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
kenetlenmek
Turkish - English
Definition of
kenetlenmek
in Turkish English dictionary
clamped together
take
clincher
interlock
clasp
jam
(Havacılık)
dock
(for one's hands) to be firmly clasped together
(for one's jaws) to be locked
to be clamped together; (eller) to clasp; (uzaygemisi) to dock
Related Terms
kenetlenme
lock in
birbirine
kenetlenmek
interlock
kenetlenme
interlock
kenetlenme
jam
kenetlenme
(Pisikoloji, Ruhbilim)
entrainment
kenetlenme
(Tıp)
association
kenetlenme
locking-in
kenetle
{f}
clasp
kenetlenme
clamp-on
kenetle
clamping
kenetle
{f}
clamp
kenetlenme
docking
Kenetlenme
(Tıp)
interdigitation
kenetle
snap
kenetlenme
(Tekstil)
coupling
kenetlenme
interlocking
uzayda
kenetlenmek
dock
Turkish - Turkish
Definition of
kenetlenmek
in Turkish Turkish dictionary
(mecaz) Açılamayacak biçimde sıkıca birbirinin üzerine kapanmak: "Anası onunla konuştu, öteki konuşmadı, çenesi kenetlenmiş ağzını açamıyordu."- Y. Kemal
(mecaz) Bir konuda aynı tutum ve davranışı göstermek
Kenetleme işi yapılmak
Açılamayacak biçimde sıkıca birbirinin üzerine kapanmak: "Anası onunla konuştu, öteki konuşmadı, çenesi kenetlenmiş ağzını açamıyordu."- Y. Kemal
Açılamayacak biçimde sıkıca birbirinin üzerine kapanmak
Bir konuda aynı tutum ve davranışı göstermek
Related Terms
kenetlenme
Kenetlenmek işi
kenetlenmek
Hyphenation
ke·net·len·mek
Pronunciation
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
kenetlenmek
matchlock
keep a mistress
side track
decretion
fitçi
put it on thick
More...
Clear
Favorites
More...
Clear