Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
kenetleme
Turkish - English
Definition of
kenetleme
in Turkish English dictionary
clamp
(İnşaat)
bridging
interlock
clinch
(Biyokimya)
coupling
locking
clamping
Related Terms
kenetlemek
{f}
clamp
kenetlemek
clasp
kenetlemek
{f}
clench
evre
kenetleme
döngüsü
(Bilgisayar,Teknik)
phase locked loop
kenetlemek
jam
kenetlemek
fasten together
kenetlemek
{f}
cramp
kenetle
{f}
clasp
kenetle
clamping
kenetle
{f}
clamp
kenetle
snap
kenetlemek
clamp together
kenetlemek
to clamp, to fasten together
kenetlemek
to lock (one's jaws)
kenetlemek
interlock
kenetlemek
(Tekstil)
couple
Turkish - Turkish
Definition of
kenetleme
in Turkish Turkish dictionary
Kenetlemek işi
Related Terms
kenetlemek
Kenetle tutturmak veya kenetle birbirine bağlamak
kenetlemek
Sıkıca birbirinin üzerine kapamak
kenetlemek
Sıkıca birbirinin üzerine kapamak: "Baygınlığım sırasında bütün sözleri işitir, doktorun nabzımı tuttuğunu bilir; ama dudaklarımı kenetler, ısırır, köpükler saçardım."- S. F. Abasıyanık
kenetlemek
Birbirine geçirerek bağlamak
kenetlemek
Birbirine geçirerek bağlamak: "Ellerini dizine kenetleyerek başını önüne eğdi, kaldı."- P. Safa
kenetleme
Hyphenation
ke·net·le·me
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
kenetleme
haber ajansı
i̇tfa
why you
More...
Clear
Favorites
More...
Clear