kemirmek

listen to the pronunciation of kemirmek
Turkish - English
gnaw
nibble
eat into
eat
pick
erode
fret
corrode
to gnaw; to corrode; to eat into
gnow
kemirme
eroding
kemir
{f} crop
kemir
{f} gnawing
kemir
gnaw

My dog likes to gnaw on bones. - Köpeğim kemikleri kemirmeyi seviyor.

The dog gnaws the bone because he cannot swallow it. - Köpek kemiği yutamadığı için kemirir.

kemir
erode
ilikini kemirmek
1. (for something unpleasant) to bother (someone) greatly, get to (someone), give (someone) a fit. 2. to exploit, suck (someone's) blood
iliğini kemirmek
to bleed
içini bir kurt yemek/kemirmek
for a doubt to nag one
kemirme
erosion
kemirme
gnawing
Turkish - Turkish
Bir şeyin içine işleyerek onu harap etmek: "İşte birkaç zamandır beynimi kemiren şüphe: Ben deli miyim?"- H. R. Gürpınar
Sert bir şeyi dişleriyle azar azar koparmak: "Küçük bir fare bir şeyler kemiriyor."- S. F. Abasıyanık
Aşındırmak, yemek
Bir şeyin içine işleyerek onu harap etmek
Sert bir şeyi dişleriyle azar azar koparmak
kemirme
Kemirmek işi