Dogs often bury bones.
- Köpekler genellikle kemikleri gömerler.
I gave the dog a bone, stopping its barking.
- Köpeğe bir kemik verdim, havlaması durdu.
She suffers from osteoporosis.
- O, kemik erimesinden muzdarip.
My father suffers from osteoporosis.
- Babam kemik erimesinden acı çekiyor.