kemi

listen to the pronunciation of kemi
Turkish - English

Definition of kemi in Turkish English dictionary

kem
{s} bad

If Tom had been wearing his seat belt, he wouldn't have been injured so badly. - Tom emniyet kemerini takıyor olsaydı o kadar kötü yaralanmazdı.

kem
haunted
kem
(Tıp) chem

That last round of chemo really sapped his energy. - Bu son kemoterapi turu gerçekten onun enerjisini çökertti.

Tom lost his hair because of the chemotherapy. - Tom kemoterapi yüzünden saçlarını kaybetti.

kem
malicious
kem
sinister
kem
evil
kem
bad, evil, malicious
kem
bad, deficient in weight (coin)
English - English
A city in northern Finland by the Bothnian Bay, renowned for the icebreaker Sampo, World's only icebreaker operating tourist cruises
A river in northern Finland, with 550 km the longest in Finland
Kemi Sami
One of the languages once spoken by the Sami people, now extinct
Turkish - Turkish
Finlandiya'nın başlıca nehirleri
KEMÎ
(Osmanlı Dönemi) (C.: Kümât) Yiğit, kahraman, bahadır. Savaşçı, cengâver
KEMİ'
(Osmanlı Dönemi) Düz yer
KEMİ'
(Osmanlı Dönemi) Bir yerde ve bir döşekte beraber yatan kişi
KEM
(Osmanlı Dönemi) Gr: Ne kadar? Kaç? (Mikdar için soru ifâdesinde kullanılır.) (Farsçada: Çend
KEM
(Hukuk) Kötü, fena
kem
Eksik, tamamlanmamış
kem
Kötü, çirkin, tuhaf
kem
Tahıl saplarını ve desteleri bağlamakta kullanılan bükülerek ip biçimine getirilmiş ip
kemi
Favorites