Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
kemane
Turkish - English
Definition of
kemane
in Turkish English dictionary
1.violin bow
bow used to rotate a spindle (in a drill or small lathe)
violin bow
Related Terms
kemane
çekmek wrestling
to press on the breast or stomach of the opponent with one's locked hands
Turkish - Turkish
Definition of
kemane
in Turkish Turkish dictionary
(Osmanlı Dönemi)
f. Keman veya kemençe yayı
(Osmanlı Dönemi)
Güreşte bir çeşit oyun
Keman yayı
Bir tür halk çalgısı
Keman ve kemençe yayı
Agac gemilerde talimarin ust ucundaki kıvrım
Karşısındaki güreşçinin arkasına geçerek ellerini onun göğsünde ya da karnında kilitleme
Delgi veya küçük torna çevirmek için kullanılan ok yayı biçimindeki araç
Ağaç gemilerde talimarın üst ucundaki kıvrım
Related Terms
kemane
çekme
Yağlı güreşte, elleri hasmının arkasından göğsü üzerinde kilitledikten sonra midesi ve karnı üzerinde kuvvetli bir biçimde ve bastıra bastıra gezdirme
kabak
kemane
Gövdesi uzunlamasına ikiye bölünen su kabağının üzerine ince bir deri gerilerek yapılan, üç telli, yayla çalınan bir halk çalgısı
kemane
Hyphenation
ke·ma·ne
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
kemane
More...
Clear
Favorites
More...
Clear