Turkish - English
Definition of kemancı in Turkish English dictionary
- {i} violinist
Maria's late husband was a violinist.
-Maria'nın rahmetli kocası bir kemancıydı.
He is a good violinist, isn't he?
-O, iyi bir kemancıdır, değil mi?
- fiddler
They that dance must pay the fiddler.
-Dans edenler kemancıya ödemek zorundadır.
- violinist, fiddler; violin maker
- violin-maker
- violin maker
- (Muzik) violin player
- damdaki kemancı
- Fiddler On The Roof
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kemancı in Turkish Turkish dictionary
- Keman yapan veya çalan kimse: "Kemancı uzun saçlı, papyon kravatlı, zayıf yüzlü bir adamdı."- N. Cumalı
- Keman yapan veya çalan kimse
- gıygıycı
kemancı
Hyphenation
ke·man·cıPronunciation
Resimler
History
Favorites