Turkish - English
Definition of keleş in Turkish English dictionary
- prov. beautiful; handsome
- brave " yiğit, cesur; beautiful, handsome" " güzel, yakışıklı; bald" " kel; bad, ugly" çirkin, kötü
- (Konuşma Dili) bald
- (Konuşma Dili) stupid, wooden-headed
- beautiful
- brave
- ugly
Turkish - Turkish
Definition of keleş in Turkish Turkish dictionary
- Yiğit, cesur, bahadır. Çok yakışıklı, çok güzel
- Vücut yapısı gösterişsiz. Çirkin, kötü: "Kayseri çarşısının tavanını, kubbesini kökünden kazıtmış ... O canım mimariyi bir keleşe döndürmüş."- B. R. Eyuboğlu
- Çirkin, kötü
- çok yakışıklı
- Kel
- Vücut yapısı gösterişsiz
- Yiğit, cesur, bahadır
- Kaleşnikof
- Yiğit, cesur
- Çok yakışıklı, çok güzel