Onu sır olarak saklamak için ona söz verdim.
- I promised him to keep it secret.
Birisi düşmana sırrı sızdırdı.
- Someone leaked the secret to the enemy.
Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.
- I didn't mean to keep it secret.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Onu saklı tutmak için hiçbir neden yok.
- There's no reason to keep it a secret.
Birbirimizden saklımız yok.
- We have no secrets from each other.
Gizem bir sır olarak kalacak.
- The secret will remain a secret.
Neden bu kadar gizemlisin?
- Why are you so secretive?
Tom her zaman çok gizemliydi.
- Tom was always very secretive.
Neden bu kadar gizemlisin?
- Why are you so secretive?
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.
- I didn't mean to keep it secret.