keşi̇ş

listen to the pronunciation of keşi̇ş
Turkish - English

Definition of keşi̇ş in Turkish English dictionary

keşiş
monk

Tom talked about becoming a monk. - Tom bir keşiş olmaktan bahsetti.

The monk prays for an hour, while the nun boils the herb in the kitchen. - Rahibe mutfakta ot kaynatırken keşiş bir saattir dua ediyor.

keşiş
hermit

He dressed himself like a hermit for the party last night. - O dün geceki parti için bir keşiş gibi giyinmiş.

The hermit lived in a wooden hut. - Keşiş ahşap bir kulübede yaşıyordu.

keşiş
priest
keşiş
(katolik) friar
keşiş
shaveling
keşiş
regular
keşiş
recluse

There's a brown recluse spider in the attic. - Tavan arasında bir kahverengi keşiş örümceği var.

She's a bit of a recluse. - O bir parça keşiştir.

keşiş
monastic

The abbess asked Mary if she was completely sure that the monastic life fit her. - Manastır Mary'ye keşiş hayatının ona uyduğundan tamamen emin olup olmadığını sordu.

keşiş gibi
monkish
keşiş kulübesi
Hermitage
keşişler
monks

The monks continued to pray. - Keşişler dua etmeye devam ettiler.

The monks were on retreat. - Keşişler geri çekildi.

keşiş
cloisterer
keşiş
friar
aziz augustine tarikatına bağlı keşiş
Augustine friar
keşişler
monkhood
keşi̇ş
Favorites