The deep layers of the ocean is still almost unexplored.
- Okyanusun derin katmanları hâlâ neredeyse keşfedilmemiş.
The sea bottom is still unexplored.
- Deniz dibi hala keşfedilmemiş.
We're in uncharted territory here.
- Biz burada keşfedilmemiş bölgedeyiz.
The motto of Twitter is The best way to discover what's new in your world.
- Twitter'ın sloganı Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu.'dur.
Today I discovered that there's a movie called The Russians are coming! The Russians are coming!
- Bugün Ruslar geliyor! Ruslar geliyor! adında bir filmin olduğunu keşfettim.
Hunting, underwater diving, fishing and exploring are among his interests.
- Avcılık, sualtı dalış, balıkçılık ve keşfetme onun ilgi alanları arasındadır.
I am looking forward to exploring this country and having many adventures.
- Bu ülkeyi keşfetmeyi ve bir sürü macera yaşamayı sabırsızlıkla bekliyorum.
I would really like to explore this cave.
- Ben gerçekten bu mağarayı keşfetmek istiyorum.
He hopes to explore the uninhabited island.
- Issız adayı keşfetmeyi umuyor.