Turkish - English
Definition of keçi in Turkish English dictionary
- goat
Tom doesn't know how to milk a goat.
-Tom, bir keçiyi nasıl sağacağını bilmiyor.
That cheese is made from goat's milk.
-O peynir keçi sütünden yapılır.
- stubborn person
- goat; obstinate, stubborn
- slang hashish
- she-goat, nanny goat
- (Konuşma Dili) muleheaded, pigheaded
- (Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: içiboş boynuzlugiller) [syn.: keçi, teke, erkeç, ergeç] goat, domestic goat
- slang passive male homosexual, faggot
- stubborn
- (Hayvan Bilim, Zooloji) domestic goat
- caprine
- keçi sakalı
- goat's beard, goatee, vandyke beard, imperial
- keçi tüyü
- of goat hair
- keçi ayağı silindir
- sheepsfoot roller
- keçi derisi
- goatskin; kid leather
- keçi derisi
- chamois leather
- keçi gibi
- goatish
- keçi inadı
- great stubbornness
- keçi kafalı
- (Konuşma Dili) muleheaded, pigheaded, very stubborn
- keçi kılı
- goat hair
- keçi mayasıl otu
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: kılıçotugiller) stinking tutsan
- keçi memesi prov
- a variety of long grape
- keçi postu
- goatskin
- keçi sedefotu
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: baklagiller,bakliye fasilesi) [syn.: keçi sedefotu, keçi sakalı, küçük yalan çivit] goat's rue, French lilac
- keçi söğüt
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: söğütgiller,safsafiye) goat willow, great sallow, pussy willow
- keçi yavrusu
- kid
- keçi yolu
- footpath
- keçi yolu
- lane
- keçi çobanı
- goatherd
- keçi yünü
- goat willow
- bir haftalık keçi yavrusu
- goat a-week cub
- dişi keçi
- nanny goat
- erkek keçi
- billy goat
- erkek keçi
- he goat
- gütme(koyun/keçi)
- (Çiftçilik) herding (sheep/goat)
- otlatma (koyun/keçi)
- (Çiftçilik) herding (sheep/goat)
- yarı insan yarı keçi olan kır tanrısı
- satyr
- yarı keçi yarı insan orman tanrısı
- faun
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of keçi in Turkish Turkish dictionary
- İnatçı
- Zoolojide, Capra hircus olarak tanımlanan, geviş getirenlerden, eti-sütü-derisi ve kılı için yetiştirilen, memeli evcil bir hayvan
- Geviş getirenlerden, eti, sütü, derisi ve kılı için yetiştirilen, memeli evcil hayvan (Capra hircus)
- Bu hayvanın dişisi
- Geviş getirenlerden, eti, sütü, derisi ve kılı için yetiştirilen, memeli dişi hayvan
- (Osmanlı Dönemi) MAİZ
- eçgü
- keçi inadı
- Bir türlü yumuşamayan, vazgeçilmeyen, sürdürülen inat
- keçi kömüreni
- Yaprakları soğan yerine kullanılan bir tür yaban sarımsağı
- keçi mantarı
- bakınız: ak mantar
- keçi postu
- Keçinin derisinin terbiye edilmesi ile yapılan post
- keçi sakal
- Sakalı yalnız çenede sivri ve seyrek olarak bulunan (kimse)
- keçi söğüdü
- Bataklıklarda ve nemli ormanlarda çok bulunan bir söğüt türü (Salix caprea)
- keçi yemişi
- Yaban mersini
- keçi yolu
- Engebeli yerlerden gelip geçenlerin ayak izlerinden oluşan, tekerlekli araç işlemeyen dar yol, çığır, patika
- keçiler
- Keçileri ve çeşitli koyun türlerini içine alan, dağlık, kayalık yerlerde yaşayan, hafif yapılı, çevik, geviş, getiren hayvanlar sınıfı
Related Terms
keçi
Hyphenation
ke·çiPronunciation
Resimler
History
Favorites