Turkish - English
Definition of keçe in Turkish English dictionary
- mat
- felt
- pad
- felt; mat, carpet
- U-packing
- felt; a feltlike material made from goat hair or wool
- a felt mat or floor covering
- haircloth
- felting
- fell
- made of felt
- (Tıp) web
- nonwoven
- (Otomotiv) seal ring
- (Otomotiv) sealing ring
- insole
- (İnşaat) seal
- keçe ile kaplamak
- felt
- keçe yapmak
- felt
- keçe bileziği
- sealing ring
- keçe conta
- felt gasket, felt packing
- keçe filtre
- felt filter
- keçe gibi matted, tangled
- (hair)
- keçe halı
- felt carpet
- keçe ile kaplamak
- pad
- keçe ile kaplanmış
- padded
- keçe kumaş
- felt cloth, woven felt
- keçe kumaş
- felting
- keçe makinesi
- felting machine
- keçe rondela
- felt washer
- keçe salmastra
- felt packing
- keçe tampon
- felt pad
- keçe yuvası
- seal housing
- keçeler
- felts
- bitümlü keçe
- bituminous felt
- eksenel keçe ağzı
- (Otomotiv) axial sealing lip
- lastik keçe
- O-ring seal
- neopren keçe
- neoprene seat
- salmastra keçe
- packing
- yüzer keçe
- floating seal
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of keçe in Turkish Turkish dictionary
- Keçi kılından yapılmış kumaş
- Dövülerek yapılan kaba kumaş
- Bu kumaştan yapılmış olan: "Keçe çadırların içi biraz ısınsın diye, yerlere kilimlerin üstüne ayrı postları serilmişti."- N. Araz
- Yapağı veya keçi kılının dokunmadan, yalnızca dövülmesiyle elde edilen kaba kumaş
- Yapağı veya keçi kılının dokunmadan yalnızca dövülmesiyle elde edilen kaba kumaş: "Belki on aile keçelerden, kilimlerden çergelerini meyve ağaçlarının altlarına kurdular."- Ö. Seyfettin
- Yere serilen halı, kilim gibi yünlü döşemelik
- Bu kumaştan yapılmış olan
- (Osmanlı Dönemi) LİBD
- (Osmanlı Dönemi) GIYAR