Turkish - English
Definition of kaynar in Turkish English dictionary
- boiling; very hot, piping hot
- scalding hot
- boiling (water)
- slang hash, hashish
- spring; fountainhead
- boiling
It's cruel to put a live lobster into a pot of boiling water.
-Canlı bir ıstakozu kaynar su dolu bir kaba atmak acımasızca.
Add seasoning, seasoned oil, and chili, to the boiling water.
-Kaynar suya, baharat, baharatlı yağ ve biber ekleyin.
- very hot
- piping hot
- kaynar su
- boiling water
Put the egg into boiling water.
-Yumurtayı kaynar suya koy.
It's cruel to put a live lobster into a pot of boiling water.
-Canlı bir ıstakozu kaynar su dolu bir kaba atmak acımasızca.
- kaynar su dökmek
- scald
- kaynar su ile yıkamak
- scald out
- başından aşağı kaynar sular dökülmek
- to have a terrible shock, meet with sudden excitement. (işi)
- başından kaynar sular dökülme
- a rude awakening
- tepesinden (aşağı) kaynar
- su/sular dökülmek to be left aghast, be stunned, be knocked or thrown for a loop (by an unpleasant event)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kaynar in Turkish Turkish dictionary
- Kaynak, pınar
- Yeni doğum yapmış anneye ve konuklara sunulan tatlı içecek
- Pınar, su kaynağı
- Çok sıcak
- Genellikle; Gaziantep, Hatay, Mersin vb. güney bölgelerinde, lohusa dönemindeki kadınlara vermek için yapılan içecek
- Kaynarca
- Kaynamakta olan
kaynar
Hyphenation
kay·narResimler
History
Favorites