His death is a great loss.
- Onun ölümü büyük bir kayıptır.
The loss amounted to 100 dollars.
- Kayıp 100 dolara ulaştı.
They gave him up for lost.
- Onlar onu kayıp kabul ettiler.
Between sobs, that lost girl said her name.
- O, kayıp kız hıçkırıklar arasında adını söyledi.
A ring and some cash are missing.
- Bir yüzük ve biraz nakit kayıpi
I found my car missing.
- Arabamı kayıp buldum.
All my books are gone.
- Tüm kitaplarım kayıp.
I awoke to find my suitcase gone.
- Bavulumun kayıp olduğunu bulmak için uyandım.
A lost dog strayed into our neighborhood yesterday.
- Kayıp bir köpek dün bizim çevreye girdi.
A possible side effect of the contraceptive pill is a loss of sex drive.
- Doğum kontrol haplarının olası bir yan etkisi, cinsel dürtüdeki kayıptır.
No other casualties have been reported.
- Başka hiçbir kayıp rapor edilmedi.
After a battle casualties are usually heavy.
- Bir savaştan sonra kayıplar genellikle ağırdır.
I found the lost ball in the park.
- Kayıp topu parkta buldum.
They all searched for the lost child.
- Onların hepsi kayıp çocuğu aradı.