Turkish - English
Definition of kayıtlı in Turkish English dictionary
- {s} registered
The specified email is already registered.
-Belirtilen eposta adresi zaten kayıtlı.
Are you registered to vote?
-Oy vermek için kayıtlı mısın?
- booked
- enrolled, registered
- on record
2016 was the hottest year on record.
-2016 kayıtlı en sıcak yıldı.
Globally, the 10 warmest years on record all occurred since 1998.
-Küresel olarak, kayıtlı en sıcak on yılın hepsi 1998'den beri oluştu.
- recorded
- bound by restrictions/a restriction
- stated
- inscriptive
- inscribed
- listed
- recorded; registered, enrolled; conditional, restricted
- entered, recorded (in a record book); noted down
- restricted
- (Bilgisayar) stored
- kayıtlı olmak
- register
- kayıtlı olmayan
- (borsa) unquoted
- kayıtlı sermaye
- (Hukuk) registered capital
- kasete kayıtlı müzik
- tinned music
- film şeridinde sesin kayıtlı olduğu yer
- sound track
- ismi kayıtlı hissedar
- (Ticaret) stockholder of record
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kayıtlı in Turkish Turkish dictionary
- Şarta bağlı
- Kaydı yapılmış, kayda geçirilmiş olan
- Kaydı yapılmış, kayda geçirilmiş olan: "İkili, on bir Arap atının kayıtlı olduğu bir koşuya konmuştu."- N. Cumalı. Şarta bağlı
- kayıtlı sermaye
- Anonim şirketlerin ticaret siciline kaydedilmiş sermayeleri
Related Terms
kayıtlı
Hyphenation
ka·yıt·lıPronunciation
Resimler
History
Favorites