kayıpsın

listen to the pronunciation of kayıpsın
Turkish - English

Definition of kayıpsın in Turkish English dictionary

kayıp
loss

Bill took the blame for the loss. - Bill kayıp için suçlamayı kabul etti.

The loss amounted to 100 dollars. - Kayıp 100 dolara ulaştı.

kayıp
lost

I will find you your lost ring. - Sana kayıp yüzüğünü bulacağım.

They gave him up for lost. - Onlar onu kayıp kabul ettiler.

kayıp
(Askeri) missing

I put my suitcase in the baggage room yesterday, but now it seems to be missing. - Dün bavulumu bagaj odasına koydum ama şimdi kayıp gibi görünüyor.

Have you reported that your father is missing? - Babanın kayıp olduğunu bildirdin mi?

kayıp
gone

I awoke to find my suitcase gone. - Bavulumun kayıp olduğunu bulmak için uyandım.

Tom has been gone since yesterday. - Tom dünden beri kayıp.

kayıp
stray

A lost dog strayed into our neighborhood yesterday. - Kayıp bir köpek dün bizim çevreye girdi.

kayıp
loss of

A possible side effect of the contraceptive pill is a loss of sex drive. - Doğum kontrol haplarının olası bir yan etkisi, cinsel dürtüdeki kayıptır.

kayıp
(İnşaat) dissipation
kayıp
(Ticaret) waste
kayıp
(Askeri) casualties

There might be casualties. - Can kayıpları olabilir.

We can't afford any more casualties. - Biz daha fazla kayıpları göze alamıyoruz.

kayıp
casualty
kayıp
lacking
kayıp
disadvantage
kayıp
deprivation
kayıp
the lost

They all looked for the lost child. - Onların hepsi kayıp çocuğu aradı.

They all searched for the lost child. - Onların hepsi kayıp çocuğu aradı.

kayıp
decrement
kayıp
loss; casualties; disadvantage; lost, missing
kayıp
lost person; lost thing
kayıp
(ölüm) bereavement
kayıp
sacrifice
kayıp
(Askeriye) soldier reported as missing in action
kayıp
lost, missing
kayıp
forfeit
kayıp
burton
Turkish - Turkish

Definition of kayıpsın in Turkish Turkish dictionary

kayıp
Yitik, zayi
kayıp
Yitme, yitim
kayıpsın
Favorites