Turkish - English
Definition of kayış in Turkish English dictionary
- strap
Please hold on to the strap.
-Lütfen kayışa tutunun.
- {i} belt
Tom replaced a fan belt.
-Tom fan kayışını değiştirdi.
It transmits movement by belts and pulleys.
-Bu, kayışlar ve kasnaklar ile hareketi iletir.
- sliding
- slipping
- strap, belt, thong, strop
- slide
- band
- (ustura) strop
- slip
- thong
- (Avcılık) sling
- (Askeri) spin
- strop
- belting
- tie-wrap
- checkrein
- webbing
- kayış (emniyet kemeri)
- (Otomotiv) webbing
- kayış atmak
- slang 1. to pull a fast one. 2. to try to get out of doing (work). 3. to ignore
- kayış aşırmak
- slang to pull a fast one
- kayış gerici
- belt tightener
- kayış gerilimi
- belt tension
- kayış gibi
- leathery
- kayış gibi
- 1. tough as leather (meat). 2. overly sun-tanned (skin). 3. wiry (person)
- kayış gibi
- leathery, like leather, as tough as a leather
- kayış kancası
- belt fastener
- kayış kasnağı
- mech rim for a belt
- kayış kayması
- belt slip
- kayış kelepçesi
- belt clamp
- kayış koşumu
- strapping
- kayış kılavuzu mech
- belt guide
- kayış mengenesi
- belt stretcher
- kayış takımı
- harness
- kayış çatalı
- belt fork, strap fork
- kayışlar
- straps
- aşındırıcı kayış
- abrasive belt
- aşırma kayış
- belt (used to drive a machine)
- düz kayış
- flat belt
- kayışlar
- strapping
- lastik kayış
- rubber belt
- oluklu kayış
- troughed belt
- otomatik kayış
- (Bilgisayar) auto belt
- sonsuz kayış
- endless belt
- triger kayış kasnağı
- (Otomotiv) timing belt pulley
- çelik kayış
- steel belt
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kayış in Turkish Turkish dictionary
- Kayma işi veya biçimi
- Ustura bilenen cilalı kösele
- KAğNı.Manda derisinden yapılan boyunduruğu kağnıya bağlayan kement
- Bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi
- Bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi: "Şapkası yere düşmüş, yakası yırtılmış, kılıcının kayışı kopmuştu."- Ö. Seyfettin
- belt
- (Osmanlı Dönemi) TANEF
- kayış balığı
- Kâğıt balığıgillerden, Kuzey Avrupa denizleriyle Akdeniz'in derinliklerinde yaşayan kemikli bir balık (Regalecus glesne)
- kayış dili
- Kaba ve çirkin sözler kullanılarak konuşulan dil
- aşırma kayış
- Bir çarkı döndürmek için kasnaktan kasnağa geçirilen kuşak biçimindeki kayış çember
Related Terms
kayış
Hyphenation
ka·yışPronunciation
Resimler
History
Favorites