Definition of kavramlar in Turkish English dictionary
- concepts
Newton became interested in mathematics after buying a book at a fair and not understanding the math concepts it contained.
-Newton fuarda bir kitap aldıktan sonra matematiğe ilgi duymaya başladı. Onun içerdiği matematiksel kavramlara değil.
These concepts are illustrated below.
-Bu kavramlar aşağıda gösteriliyor.
- General and fundamental ideasfor example, the ideas that are needed to guide reasoning, problem formulation, and problem solving in nonroutine situations
- Ideas Independent of Size
- Ideas or groups of items (tangible or intangible) that share specific common features or characteristics **
- Concepts provide the framework within which certain goals are achieved They can be implemented following different approaches and perspectives They are rather general and therefore can be applied quite generally As a result, concepts need to be adapted to specific areas and situations
- Categorizations of objects, events, or people that share common properties
- plural of concept
- complex ideas
- Categories of things, events, and qualities that are linked together by a common feature or features, in spite of their differences (p 273)
- Mental images that summarizes a set of similar observations, feelings, or ideas
- kavram
- concept
We need a clear definition for the concept of human rights.
-İnsan hakları kavramının açık bir tanımına ihtiyacımız var.
There's a mathematical concept that I don't understand. Could you explain it to me?
-Anlamadığım matematiksel bir kavram var. Onu bana açıklar mısın?
- kavram
- notion
I've crossed the seas of eternity to understand that the notion of time is nothing but an illusion.
-Zaman kavramının sadece bir yanılsamadan ibaret olduğunu anlamak için sonsuzluk denizlerini geçtim.
In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.
-Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir.
- kavramlar dizini
- thesaurus
- kavram
- bayonet
- kavram
- coupling
- kavram
- term
- kavram
- {i} purport
- kavram
- the concept
- kavram
- {i} conception
Related Terms
Definition of kavramlar in Turkish Turkish dictionary
- Kavram
- (Hukuk) MEFHUM
- Kavram
- konsept
- Kavram
- nosyon
- kavram
- Tutam, avuç dolusu
- kavram
- Bir nesnenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, nosyon
- kavram
- Nesnelerin veya olayların ortak özelliklerini kapsayan ve bir ortak ad altında toplayan genel tasarım, mefhum, nosyon
- kavram
- Karın zarı, periton
- kavram
- Bir nesnenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, nosyon: "Herkesin kendine özgü bir mutluluk kavramı vardır."- H. Taner
- kavram
- Bağırsakları ve böcekleri saran zar