Turkish - English
Definition of kaval in Turkish English dictionary
- (Muzik) End-blown flute
- reed
- pipe
- shepherd's pipe
- reedpipe
- caval
- smoothbore
- kaval dili
- reed stop
- kaval kemiği
- anat . tibia
- kaval kemiği
- shinbone
- kaval kemiğine ait
- tibial
- kaval mil
- hollow shaft
- kaval tüfek
- smoothbore
- kaval zımba
- hollow punch
- kaval çalan
- piping
- kaval çalma
- piping
- kaval çalmak
- pipe
- altı kaval, üstü şişhane
- odd-looking, having an outlandish look
- koyun kaval dinler gibi dinlemek
- to listen without understanding a thing
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kaval in Turkish Turkish dictionary
- Kamıştan yapılan, genellikle çobanların çaldığı, yumuşak sesli, perdeli büyük düdük: "Yediği çilek ve çiğdem, ninnisi kaval ve bülbül, arkadaşı turna ve keklik imiş."- R. H. Karay
- Kamıştan yapılan, genellikle çobanların çaldığı, yumuşak sesli, perdeli büyük düdük
- Kamıştan yapılan, genellikle çobanların çaldığı, yumuşak sesli, perdeli üflemeli çalgı
- Saçma atan av tüfeği
- kaval kemiği
- Baldırda olan iki kemikten kalını
- kaval tüfek
- Namlusu yivsiz tüfek