kavşakta

listen to the pronunciation of kavşakta
Turkish - English
at a crossroads
at a turning point, at a decisive point
kavşak
junction

The accident happened at this junction. - Kaza bu kavşakta oldu.

After the junction take the motorway. - Kavşaktan sonra otoyola git.

kavşak
intersection

I was lucky that the policeman didn't give me a ticket for making a U-turn at an intersection that had a no U-turn sign. - U-dönüşü yapılmaz levhası olmayan bir kavşakta bir U-dönüşü yaptığımdan dolayı polisin bana bir trafik cezası makbuzu yazmamasından dolayı şanslıydım.

He failed to see the stop sign at the intersection and hit an oncoming car. - Kavşaktaki dur işaretini göremedi ve gelen bir arabaya vurdu.

kavşak
crossroads

The accident took place at a crossroads. - Kaza bir kavşakta yer aldı.

kavşak
mouth
kavşak
(Dilbilim) juncture
kavşak
cross roads
kavşak
conflux
kavşak
confluence
kavşak
interchange
kavşak
road junction
kavşak
crossroad

The accident took place at a crossroads. - Kaza bir kavşakta yer aldı.

kavşak
junction, crossroads, intersection
Turkish - Turkish

Definition of kavşakta in Turkish Turkish dictionary

Kavşak
(Osmanlı Dönemi) MÜLTEKA
kavşak
Akarsu, yol gibi uzayıp giden şeylerin kesiştikleri veya birleştikleri yer
kavşakta
Favorites