Turkish - English
Definition of katılımı in Turkish English dictionary
- katılım
- participation
We need to change over to a different system of participation.
-Farklı bir katılım sistemine geçmemiz gerekiyor.
Church participation has fallen.
-Kilise katılımı düştü.
- katılım
- attendance
Attendance should be good provided the weather is favorable.
-Hava güzel olması koşuluyla, katılım iyi olmalı.
I had perfect attendance this year.
-Yıl boyunca mükemmel katılımım vardı.
- kamu katılımı
- (Politika, Siyaset) public participation
- katılım
- turnout
The turnout exceeded our expectations.
-Katılım oranı beklentilerimizi aştı.
We're very happy with the turnout.
-Katılımdan çok memnunuz.
- katılım
- {i} accession
- hasta katılımı
- (Tıp) patient participation
- katılım
- (Biyokimya) incorporation
- katılım
- contribution
Contributions are encouraged.
-Katılımlar teşvik edilmektedir.
- katılım
- (Ticaret) sharing
- sanayi katılımı
- (Askeri) industrial participation
- halk katılımı
- Public cooperation
- halkın katılımı
- Public cooperation
- katılım
- involvement
She admitted her involvement in the robbery.
-O, soyguna katılımını itiraf etti.
- katılım
- participation in
- ebeveyn katılımı
- parent participation
- katılım
- accretion
- katılım
- share
- katılım
- (sayısı) turnout
- katılım
- (Hukuk) accession, integration into
- katılım
- subscription
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of katılımı in Turkish Turkish dictionary
- katılım
- Bir eyleme, bir etkinliğe katılma
- katılım
- iştirak
- katılım
- Katılma işi, iştirak
Related Terms
katılımı
Hyphenation
ka·tı·lı·mıResimler
History
Favorites