kaslı

listen to the pronunciation of kaslı
Turkish - English
muscular

He's tall and muscular. - O, uzun boylu ve kaslıdır.

Arnold was striving to be the most muscular man in the world. - Arnold dünyadaki en kaslı adam olmak için çabalıyordu.

well built
muscle bound
muscled
well knit
muscular, brawny
beefy
wellbuilt
{s} brawny
kas
{i} muscle

Tom's muscles were tired and he wanted to get home and soak in a hot bath for a while. - Tom'un kasları çok yorgundu ve eve gitmek ve banyoda bir süre dinlenmek istedi.

Their muscles are stiff. - Onların kasları sert.

kaslı vücut
toned body
kaslı vücut
muscular body
kaslı erkek fotoğrafı
beefcake
kas
muscular

He's tall and muscular. - O, uzun boylu ve kaslıdır.

The vagina is a muscular tube. - Vajina kaslı bir tüptür.

kas
tensor
kas
supercilium
kas
eye brow
kas
muscle; muscular
kas
myo
kas
brawn
kas
thew
çok kaslı ve güçlü
(Argo) as fit as a mallee bull
Turkish - Turkish
Kasları gelişmiş olan, adaleli
Kas
adale
kas
Tellerden oluşan ve kasılarak vücut hareketlerini sağlayan organ ve bu organın telsi dokusu, adale
kaslı
Favorites