kasıtsız

listen to the pronunciation of kasıtsız
Turkish - English
inadvertent, unwitting
unconscious
unpremeditated
undeliberately, unintentionally
unintended
unmeant
undesigned
unintentional

God loves those who can control their anger and forgive unintentional negligence. - Allah öfkesini kontrol edebilenleri sever ve kasıtsız ihmali affeder.

undeliberate, unintentional
unwitting
inadvertent
unpremediated
kasıtsız adam öldürme
second degree murder
kasıtsız öldüren kimse
manslayer
kasıtsız öldürme
manslaughter

They accused him of manslaughter. - Onlar onu kasıtsız öldürmeyle suçladı.

istemeden yapılan, kasıtsız
unintended, unintentional
Turkish - Turkish

Definition of kasıtsız in Turkish Turkish dictionary

KASITSIZ
İsteyerek, bilerek yapılmayan, maksatsız
kasıtsız
Favorites