kasıtlı olarak

listen to the pronunciation of kasıtlı olarak
Turkish - English
deliberately

He deliberately broke the glass. - O, camı kasıtlı olarak kırdı.

He deliberately kept on provoking a confrontation. - O, kasıtlı olarak bir çatışmayı provoke etmeye devam etti.

intentionally

You're intentionally throwing the game. - Sen kasıtlı olarak yeniliyorsun.

I'm never gonna intentionally get drunk. - Ben asla kasıtlı olarak sarhoş olmayacağım.

wilfully
of malice prepense
on purpose
with malice prepense
purposely

Tom purposely wore his shirt inside out just to irritate Mary. - Tom sadece Mary'yi kızdırmak için gömleğini kasıtlı olarak ters giydi.

Did you do that purposely? - Onu kasıtlı olarak mı yaptın?

kasıtlı olarak
Favorites