It's going to be a little cramped.
- Biraz kasılmış olacak.
Jim pulled a muscle in his leg while skiing.
- Jim, kayak yaparken bacağında bir kas çekildi.
Their muscles are stiff.
- Onların kasları sert.
He's tall and muscular.
- O, uzun boylu ve kaslıdır.
Arnold was striving to be the most muscular man in the world.
- Arnold dünyadaki en kaslı adam olmak için çabalıyordu.